-
1 hazır
hazır bulunmak anwesend sein; bereit sein;-i hazır etmek bereitstellen (A);hazır ol! MIL stillgestanden!;hazır ol duruşu Strammstehen n;hazır ol vaziyetinde durmak Haltung annehmen;hazır yiyici Rentier m, von seinem Gelde Lebende(r);hazıra konmak schmarotzen, fig sich ins gemachte Bett legen;hazırdan yemek leben von dem, was da ist
См. также в других словарях:
hazırdan yemek — çalışıp kazanmaksızın elindekini harcamak Hep hazırdan yiyor, içiyor, her gün Fatma Hanım ın bin türlü bahanelerle parasını çekiyordu. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
hazır — sf., Ar. ḥāżir 1) Bir iş yapmak için gereken her şeyi tamamlamış olan, anık, amade, müheyya Ben hazırım, isterseniz gidelim. 2) Belli bir işe yarayacak, kullanılacak bir duruma getirilmiş Yemek hazır, buyurun. 3) Belirli bir biçimde yapılmış… … Çağatay Osmanlı Sözlük